Dolar kuru 8.50 TL’ye yükselince faturalara zam olarak yansıyor…
7.45 TL’ye düşünce hiçbir şeyin fiyatı azalmıyor…
İşte tam bu noktada ciddi bir çelişki yok mu?
Gerçi artık ekonomi literatüründe ‘zam’ kelimesi yok…
Elektriğin, doğalgazın, mazotun, teknolojin ürünlerin fiyatı artınca…
“Fiyat ayarlaması” yapıldı…
“Fiyatlar güncellendi” deniliyor…
Hatta büyüme rakamları eksi çıkınca…
“Türkiye küçüldü” yorumu yerine…
“Türkiye negatif” büyüdü değerlendirmesi bile yapılabiliyor…
Bunlar ekonomide yeni kullanılan kavramlar…
Alışacağız…
Dolar zirve yapınca iğneden ipliğe yapılan zamlar, dolar 1 TL düşmesine rağmen geri alınmadı…
Fırsatçılığın daniskası…
Kağıt fiyatları bile dolara endeksli…
Zamların geri alınmaması, halkın cebini zorlayan ciddi bir sorunsal…
İşte tam bu noktada denetim mekanizmaları devreye girmeli…
O zaman nerde kaldı serbest piyasa ekonomisi?
Yüksek dolar kurundan fiyatlanan ürünlerin denetimi devlet eliyle yapılmalı…
Yoksa “Dolar bahane, zamlar şahane” türküsünü söylemeye devam…