İzmir’de geçtiğimiz hafta sonu meydana gelen depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum…
İnşallah enkaz altında hiç kimse kalmamıştır, herkes sağ salim kurtarılmıştır…
Depremi yaşayanlara Allah sabırlar versin…
Kalbimiz, duamız İzmir için…
Acıyı hissediyorsan canlısın…
Başkasının acısını hissediyorsan o zaman insansın…
Her deprem sonrası aynı manzara…
Demirden çalınarak inşa edilen binalar…
Zemin katta kolonları kesilen yapılar…
Ya da patates, pırasa ekilecek tarım arazilerine inşa edilen apartmanlar…
Dere yatakları, heyelan bölgelerindeki inşaatlar…
Tedbirsizlik…
Denetimsizlik diz boyu…
İnşaatlarda kullanılan malzeme desen malzeme değil…
İşçilik ehliyetsiz insanlara verilmiş…
Denetim ahbap çavuş ilişkisi…
Olan masum insanlara oluyor…
Memlekette inşaat lokomotif sektör…
Ama önüne gelen müteahhit…
Doğa her zaman depremle uyarısını yapacak…
Önlem ve tedbir şart…
Japonya dünyadaki en yoğun deprem kuşağında…
Ama elin adamı önlemini almış…
Toplumun her katmanında deprem bilinci oluşturmuş…
Japonya’da deprem oluyor ama binalar çelik gibi sapasağlam…
Yıkılmıyorlar, sadece depremi hissediyorlar…
İşin yüreğimizi daha da sızlatan yanı, İzmir Bayraklı’da yıkılan iki apartmana ilçe belediyesi daha önce çürük raporu vermiş…
Ama ev sahipleri maddi imkansızlıktan binaları tahliye etmemiş…
Deprem profesörü Ahmet Ercan’ın dediği gibi:
“Depremde yoksullar ölür… Sorun yoksulluk…”
Bakıyorsun 9 katlı apartman yıkılmış, etrafındaki binaların camı bile çatlamamış…
Bir de insanları yargılayan depremle ilgili provokatif paylaşım yapanlar yok mu?
Size kim bu yetkiyi veriyor Allah aşkına!
Milli mücadelede Fransızlar’a ilk kurşunu Dörtyol’da Kara Mehmet Çavuş sıkmıştır…
Yunan ordusuna da ilk kurşunu İzmir’in attığını hafızalardan çıkarmayalım…
İzmir milli bir şehrimiz…
Sosyal medyada boş boş yorumlar yapan manda kafalılar sadece mide bulandırıyor…