Yüksek faiz her zaman ekonomide ciddi tahribatlar oluşturur…
Faizler yükselince yatırımlar düşer, istihdam azalır, işsizlik artar…
Faiz artışı düşük ihracat, düşük rekabet gücü ve düşük büyüme hızı demektir…
Böyle bir resimde ekonomi durgunluğa demir atar…
Konut satışları derinden yara alır…
Bu bakımdan yüksek faizin karşısındayız…
Ama bir de piyasanın kendi kuralları ve işleyişi var…
Kendi kuralları derken:
Doğu Akdeniz başta olmak üzere jeopolitik gerginlikler, pandemi dolayısıyla bozulan ekonomik göstergeler ve Amerikan seçimlerindeki belirsizliklerden ötürü dolar yukarı gidiyor…
Kısa vadede dolardaki yukarı yönlü hareketlerin önüne set çekebilmek için piyasalar, Merkez Bankası’ndan bugün faiz artışı bekliyor…
Faizler yükselince ülkeye sıcak para girişi olacak ve kur artışı bir süre gevşeyecek…
Beklenti 200 baz puan…
Beklentiler dolayısıyla dolar 7.80 TL seviyelerine kadar geri dönüş yaptı…
200 baz puanlık bir faiz artışı, doları bir süre frenler…
Ama kısa vadede frenler…
İkinci senaryoyu da değerlendirelim…
Peki ya hiç faiz artırmazsa?
Pas geçilirse…
Böyle bir senaryoda dolardaki yükseliş devam eder…
Merkez Bankası’nın 200 baz puan ya da üstü faiz artışları dolar kuru üzerinde mucizevi sonuçlar oluşturmaz…
Sadece kısa vadede piyasaların tansiyonunu düşürür…
Çünkü piyasaların eli her zaman güçlüdür ve son sözü piyasalar söyler…
Ama orta ve uzun vadede dolarda sert yükselişler beklemeyin…
Nedenine gelince…
Doğu Akdeniz başta olmak üzere bölgesel riskler avantaja dönünce, dolar yatay seyire geçecektir…
Dolarda uzun vadede fırtına beklemeyin!
Şöyle düşünelim:
Bu kadar olumsuzluğa rağmen dolar 8 TL’yi aşmamışsa, demek ki doları kontrol edecek mekanizmalar geliştirilmiş ve uygulamada…