Bugünlerde yine kafayı angus gemilerine taktık…
Ama madalyonun bir de diğer yüzü var…
Türkiye’de yeterince canlı hayvan olsa zaten angus ithal edilmezdi…
Canlı hayvan sayısı az, ortaya çıkan kırmızı et ihtiyacı ithalat yoluyla giderilmeye çalışılıyor…
Tabi ithalat döviz cinsinden…
Yani gelen hayvanlar için yurt dışına dolar ödemesi yapılıyor…
Tarım ve hayvancılıkta kat etmemiz gereken daha çok yol var…
Ama…
Konu çözümsüz değil…
En başta hayvancılık altyapısını güçlendirmek lazım…
Üretici desteklenmeli…
Girdi maliyetlerini düşürülecek milli politikalar üretilmeli…
Üreticinin krediye erişimi kolaylaştırılmalı…
Araziler verimli kullanılarak meralar zenginleştirilmeli…
Yani yerli üretim arttırılmalı…
Tarım ve hayvancılık siyaset üstü bir meseledir…
Kısacası sektörden ekmek yiyenlerin önü açılmalı…
Tarım ve hayvancılık birbirini besleyen bir zincirin halkaları gibidir…
Biri olmadan, diğeri olmaz…
Çiftçi…
Üretici…
Besici, kayıtsız şartsız desteklenmeli…
Yoksa angus ithalatına da angus kokusuna da devam…
Limakport İskenderun Limanı yönetimi işini yapıyor…
Uzun yıllardır atıl durumda bulunan İskenderun Limanı’nı 36 yıllığına 372 milyon dolar bedelle işletim hakkını almışlar…
Yüklü miktarda İskenderun Limanı’na yatırım yapmışlar…
Bölgedeki işsiz gençlere iş kapısı açmışlar…
Sosyal sorumluluk projesi kapsamında İskenderun Engelliler Spor Kulübü’nün ana sponsoru olmuşlar…
İskenderun’da ticaret hacminin gelişmesi adına aktif olarak rol alıyorlar…
Sonuçta tüm bunlar parayla dönen işler…
Elinizi vicdanınıza koyun!
Milyon dolarları bağlayıp ticaret yapmayacaklarsa, bu işi niye yapsınlar?
Memlekette 3-5 büyük yatırımcı var, onlar da bu işten elini çekerse İskenderun yatırımcı çekmekte zorlanır…
Çözüm, angus ithalatı yapmayacak yerli ve milli politikalar geliştirebilmekte…