Pandemi döneminde ne borsa, ne dolar ne de altın bu kadar kazandırmadı…
Devir de devran da ikinci el otonun…
Bir defa şunu belirtelim, bu piyasayı galericiler yükseltmedi…
Onlar da durumdan muzdarip…
Piyasa kendi anormal dinamikleriyle yükseldi…
Önce koronavirüs dolayısıyla Mart ayından itibaren dünya piyasalarında fabrikalar kontak kapatınca, sıfır araç üretimleri sekteye uğradı…
Ülkeye sıfır araç girmeyince, iç piyasalarda ikinci el oto fiyatları yukarı yönlü kıpırdanmaya başladı…
Ardından dolar ve Euro’daki artış, özellikle ithal otomobil fiyatlarını yukarı çekti…
Ve son olarak da sıfır araçlardaki ÖTV düzenlemesi, ikinci el otomobili doruklara taşıdı…
İthal araçların fiyatı uçtu…
İşin ilginç tarafı bu işin artık aritmetiği kalmadı…
Alıcılar da, satıcılar da, galericiler de fiyat konusunda kararsızlık yaşıyor…
Zaten dalgalı fiyatlardan dolayı ikinci el araç bulmak da zorlaştı…
Türkiye’deki klasik mantık, ikinci el oto fiyatları iki bayram arası olan Ramazan ve Kurban bayramı dönemlerinde zirve yapar, Kurban bayramının ardından düşerdi.
Bir de pandemi döneminde artık insanlar toplu taşıma araçlarına binmek istemediğinden, otomobile yöneldi.
Haziran ayındaki kamu bankalarının başlattığı düşük faizli kredi kampanyası, taşıt talebini arttırdı.
Döviz de arttıkça sıfır araç fiyatları yerinde sayacak değil ya!
Sıfır fiyatları yükseldikçe, ikinci el fiyatları el yakmaya başladı…
Yılbaşında kimsenin yüzüne bile bakmadığı araçlar bile piyasada diri fiyattan satılıyor…
Peki bir yatırım enstrümanı olmamasına rağmen şimdi ikinci el araç alınır mı?
İhtiyaç varsa, kullanacaksanız alınır…
Ama…
Piyasa yükseleceği kadar yükselmiş…
Balonlaşmış…
Ve yolun sonu görünmüş…
Bu pik yapmış piyasadan yatırım amaçlı ikinci el oto almak, yılbaşına kadar ne kazandırır diye iki defa düşünmek lazım…