Üniversiteler, ülkelerin en kıymetli hazinesidir.
Şehirlerin kalkınmasında motor gücü rolü üstlenmektedir.
Şehir ile üniversitenin arasındaki bağ ne kadar güçlü olursa, kentler o ölçüde canlılığını sürdürmekte ve çekim merkezi olmaktadır.
İskenderun Teknik Üniversite‘nin (İSTE) Rektörü’nün görevi bırakmasının ardından, üniversiteyle ilgili çarpıcı iddialar yerel basında yer almış, iddiaların içeriği kamuoyunda akıllara durgunluk vermiştir.
Artık İskenderun kamuoyu, İSTE’de yepyeni bir sayfa açılacağı beklentisi içerisine girmiştir.
Kent dinamikleri İskenderun Teknik Üniversitesi’ne kenti tanımayan bir ismin Rektör olarak atanmasının mevcut problemleri daha da büyüteceği endişesiyle, şehri iyi tanıyan, kentin sosyokültürel ve ekonomik yapısını iyi analiz etmiş, tüm kesimlerle iyi ilişkiler geliştirecek bir ismin Rektör olarak atanmasının isabetli bir tercih olacağı noktasında hem fikirdir…
Şehri yakından tanıyan bir Rektör, başlatacağı tüm projelerde gönül ve fikir birliğiyle toplumun her kesiminin tam desteğini alacaktır.
Akademisyenlerle ve kent dinamikleriyle etkileşimi olan bir üniversite yönetimi, şehri şaha kaldırır…
İskenderun’da dışardan gelecek bir Rektör’ün, üniversitede oligarşik bir yönetim yapısı oluşturacağı endişesi hakimdir.
İskenderun kamuoyunun beklentisi:
Yeni atanacak Rektör’ün yereldeki birilerinin ya da giden Rektör’ün adamı olarak anılmasına fırsat verilmemelidir.
Aksi halde atanacak yeni Rektör’ün üniversiteyi, bilimi ve şehri unutup, önce kendini o koltuğa oturtanlara vefa borcunu ödeyeceği algısı oluşacaktır.
Yereldeki bir güç grubunun ya da giden Rektör’ün adamı olarak lanse edilecek bir Rektör’den başarı beklenemez.
Gölge yönetimlerin ne üniversiteye ne de şehre herhangi bir katkısının olmayacağı su götürmez bir gerçektir.
Nasıl bir şirkette bir CEO, estirdiği değişim rüzgarlarıyla ve atılımlarıyla firmanın marka değerini arttırıyorsa, rektörler de girişimcilikleri ve yönetim becerileriyle üniversiteyi en başarılılar klasmanına taşıyabilmektedir.
Şahıslarla hiç kimsenin bir problemi yoktur.
Derdimiz İskenderun…
Derdimiz ülkemiz…
Bir gazeteci olarak yüklendiğimiz sorumluluk gereği kalem oynatarak, araştırmalarımız ve duyumlarımızla İskenderun’un dinamiklerinin düşüncelerinin tercümanı olmaya çalışıyoruz.
Unutulmamalıdır ki üniversite de mutlu ve huzurlu akademisyen demek, bilimsel yayın üreten, öğrencileri bilgi ve donanım bakımından mükemmel bir şekilde yetişmiş, sorun değil çözüm üreten üniversite mekanizmasının tezahürüdür.
Kuşkusuz atama makamı Sayın Cumhurbaşkanımız’dır.
İskenderun kamuoyunun, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirleriyle yeni ve büyük Türkiye idealini özümsemiş, liyakat sahibi, bilim dünyasına ve ülkemize hizmet edecek yüksek bilgi, birikim, donanım ve ahlak şuuruyla donatılmış bir ismin Rektör olarak atanacağından şüphesi yoktur.
Gönlümüz bilimin gücünü yükselten, akademisyenlerin ve çalışanların görev motivasyonunu arttıran, üniversitede hoşgörü kültürünün egemen olduğu, İskenderun’u bilim dünyasında göğsümüzü kabartacak başarılarla temsil edecek, Türkiye’nin kazançlı çıkacağı adımlar atılmasından yanadır.