SİGORTA EKSPERİ HASARIN TESPİTİNDE TARAFSIZ VE BAĞIMSIZDIR
Ülkemiz genelinde toplam 16 bin 97 sigorta acentesi faaliyet göstermekte, çalışan personellerimiz ile birlikte profesyonel sayımız yaklaşık 60 bine ulaşmakta, ailelerimiz de dahil edildiğinde, sektörümüz 200 bin kişi ile temsil edilen dev bir iş koluna dönüşmektedir.
2007 yılında çıkarılan 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu ile birlikte sektörümüzün temel çizgileri belirlenmiş, başka bir iş kolunda ek faaliyet göstermemiz kat’i suretle yasaklanmış, kazancımız yalnızca acentelik faaliyetleriyle sınırlandırılmıştır.
Bununla birlikte, sektörde faaliyet gösterecek olanların 4 yıllık üniversite ya da en az 2 yıllık sigortacılık bölümü mezunu olması, sektörde en az 2 yıl tecrübesi bulunması, ilgili kanunlara tam hakim olması şartları uygulanmaktadır.
Ancak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ‘sigorta pazarını büyütmek’ adı altında 9 Mayıs 2020 tarihinde uygulamaya aldığı “Sigortacılık Kapsamında Değerlendirilecek faaliyetlere, Tüketici Lehine Yapılan Sigortacılık Sözleşmeleri ile Mesafeli Akdedilen Sigorta Sözleşmelerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” özetle yetkisiz, mesleki bilgilere sahip olmayan kişi ve kurumların da poliçe kesmesine, sektöre 2007 yılından bu yana getiren kalitenin düşmesine yol açar niteliktedir.
14 Haziran 2007 tarihinde çıkartılan 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile mesleğimizin sınır taşları belirlenmiş olmasına karşın bugün gelinen noktada çıkartılan yönetmelikler, o günle bu gün arasında çelişkiler barındırmaktadır.
Aynı il içinde acenteler arasında iş paylaşımı yapabildiği ortamda, linkler verilerek, işin ehli olmayan farklı alternatif satış kanallarının önünün açılıyor olması 5684 sayılı kanunun çıkması ile birlikte 12 yıldır düzene giren mesleğimize darbe vuracağı aşikardır.
Poliçe satış kanalı olarak acentelere yüklenen sorumlulukların bilincinde olarak acenteler dışında ehil olmayan kanalları devreye almak sektörümüze ivme kaybettirecektir.
Bu nedenle taşıma kapasite raporunda bile acente fazlası olan sektörümüzde acente dışında başka kanal aramaya gerek yoktur.
Son çıkan yönetmelik 18/12/2019 tarihinde yayınlanan genelgeye bile aykırılık göstermektedir.
Yönetmelikle birlikte;
- Asıl işi sigortacılık olmayan ve sattığı ürünle ilişkili olması kaydıyla mal ve hizmet satışı ile birlikte sigorta poliçesi sunulması yasallaştırılmıştır. Böylece Turizm acenteleri Seyahat sigortası, Telefon bayileri, Beyaz eşya bayileri Elektronik cihaz sigortası, Makine üreticisi makine kırılması sigortası, Tekne üreticisi Tekne sigortası, Emlakçı Konut sigortası, Deprem sigortası gibi ürünleri satabilecektir. Kısaca hayat ve motorlu taşıt sigortası dışında tüm branşlarda satış yapabilmelerinin yolu açılmıştır.
- “Mesafeli sigorta sözleşmesi akdedecek olanlar, tüketicileri mesafeli satış kanallarına yönlendiren ve asli işi sigorta aracılığı olmayan işletmelere (acente dışında her sektör) primle bağlantılı olmayacak biçimde hizmet bedeli ödeyebilir.” Bu husus 5684 sayılı sigortacılık kanunun 23.maddesinin *13. Fıkrasına göre yasaktır. Bu madde ile isteyen istediği yere iş yönlendirip “Hizmet bedeli” adı altında komisyon alabilir olacaktır.
- “Mobil ve web sayfası uygulamalarında, ruhsatlı sigorta ve emeklilik şirketi, ruhsatlı sigorta brokeri, levhaya kayıtlı sigorta acentesi olmayan yetkisiz kişi veya kuruluşların sayfalarına, ilgili sigorta ve emeklilik şirketinin unvanı belirtilmeden, bağlantı (link) verilemez.” Şeklide ki madde ile, sadece acente olmayan kişi ve kurumların web sayfalarında veya mobil aplikasyonlarında şirket unvanı belirterek bağlantı linki vasıtası ile sigorta satışına aracılık yapılması sağlanmıştır. Yine acenteye alternatif bir satış ağının önü açılmıştır.
Şu bilinmelidir ki; biz Sigorta Acenteleri sadece sigorta poliçeleri üreten kişiler değiliz.
Bizler ülkemizdeki tüm kişi ve kurumların yüzlerce farklı riskine teminat sunulmasına aracılık eden ve bu faaliyeti yaparken de Risk Yönetimi, Kriz Yönetimi, Halkla İlişkiler, Finans Yönetimi, Hukuk ve daha birçok konuda bilgi ve donanıma sahip olan kişileriz.
Tüm kişi ve Kurumların en önemli ve hayati risklerine teminat sağlanmasına aracılık eden mesleğiz.
Bu kadar önemli ve hassas ve uzun yıllar harcayarak emek verdiğimiz bu mesleği çıkarılan yönetmelik ile herkesin yapabilir hale getirilmesi, bizler tarafından kabul edilemezdir.
Bakanlıklar tarafından çıkarılan tüm yönetmelikler, genelgeler, tebliğler ilgili kanun maddelerini dayanak almak ve o kanuna uygun olmak zorundadır.
Bu durum Anayasal bir zorunluluk olduğu halde, Bakanlık tarafından çıkarılan bu yönetmelik 5684 Sayılı kanun ile ilintili başka birçok kanuna da aykırılıklarla doludur.
Yönetmelik hükümleri ile bir taraftan hukuk devleti olmanın gerekleri görmezden gelinmiş diğer taraftan anayasal ilkeler açıkça çiğnenmiştir.
Hukuksal aykırılıkların yanında, bu yönetmelik ülkemizde zaten az gelişmişlik seviyesinde olan sigortalılık bilincine de zarar verecek, vatandaşlarımız sigortaya küsecektir.
Yönetmeliğin iptali ile Türk hukuku birçok bakımdan hukuka aykırılık ve hatalı düzenlemeleri içeren bir yönetmelik düzenlemesinden kurtulması da sağlanacaktır.
Bu nedenlerle de biz Sigorta Acenteleri olarak, geleceğimizi karartmaya ve ekmeğimize göz dikmeye yol açan ve hukuki açıdan yasal olmayan bu yönetmeliğin acilen iptalini bekliyor, bakanlığımızın bu çağrımıza kayıtsız kalmayacağına yürekten inanıyor, bu çağrımızı bir kez daha kamuoyu önünde tekrarlıyoruz.